Salı, Şubat 07, 2023

Susuşun ve Unutuşun Kitabı

Bellek saklar… Demekki, bellek hatırlanmak istiyor! Peki bellek bunu kimden istiyor? Bizden mi? –hadi Biz’den diyelim!- ama daha çok hayattan istiyor herhalde. Hayat, bellekte saklananı çağıracak ve bellek de davete kayıtsız kalmayıp saklı olanı serbest bırakacak. Eğer, hayatın çağrısı belleği uyandıramazsa, bellekte saklı olan kolayca unutulabilir, tıpkı çekmecelerde unutulan ufak tefek şeyler, elbise dolaplarına sıkıştırılmış giysiler, kolilere tutsak edilmiş, tozlu kitap raflarına bırakılmış kitaplar gibi. Bellekteki şey kolayca unutulabilir. Biz –insan yerine kullanıyorum- belleğin sakladığını hatırladığımızda mı hayatı yaşamış oluyoruz yoksa saklananı unutup tam o anda yaşadığımızda mı hayatı gerçekten yaşamış oluyoruz?

2

“Geçmiş olsun!” Bu söz iki türlü anlam taşıyor. İlki, asıl anlamı olan, bir dileği, bir niyeti, ifade ediyor. Bir hastalık geçiren birine şifa diliyoruz ya da bir kaza geçiren birine söylüyoruz. Sıkıntılı durumun nedeni ne olursa olsun, sıkıntının kaynağının dışarda, sıkıntının sorumluluğunun o kişide olmadığını işaret ediyor bu kullanım. “Geçmiş olsun” sözünün ikinci anlamı ise, ilki gibi değil, söz aynı olmasına rağmen, kullanıldığı durumların farklılığı ironik bir gerçeği işaret ediyor. Bu kullanım ilkindekinin aksine “sorumluluk” taşıyor, bir sorumluluğun yerine getirilmemiş olmasından kaynaklanan bir sıkıntı. Sorun, dışarda değil içerde, kişinin kendisindedir. Bu, “Geçmiş olsun!” ironik bir biçimde, yaşanmış, bitmiş, artık geri dönüşü olmayan bir gerçeği söyler. Telafisi olmayan bir geç kalmışlık, bir geride kalmışlık, okun yaydan çıkmış olması. Bu, acı hatırlatma, ölümcül bir tembelliği, değişime uyum sağlayamamış, örgütsüz bir ataleti ima eder. Bu, ima, toplumsal ve kültürel kodların zaman içindeki oluşumuyla ilgilidir. Bu, imada, toplumsal yaşantının adam sendeciliği, bugün git yarın gel mantığı, bürokratik engeller, politik çekişmeler, oy kaygılarıyla yanlışların görmezden gelinmesi, nasıl olsa affediliriz, nasıl olsa caydırıcı değil düşüncesi, saklıdır. “Geçmiş olsun!” son yirmi dört saate damgasını vuran temenni! Tıpkı, “temenni” sözcüğünün artık kullanılmaması gibi bir susuş ve unutuş içeriyor. Ama, geçmiş olsun, sözünün bir susuş ve unutuş içermesi artık kullanılmadığından değil aksine sadece ve sadece kullanılan bir sözcük olmasından. Bellek saklar! Demekki, bellek hatırlanmak ister. Biz’se düşünmedik. Dile getirmedik. Sustuk ve unuttuk. Artık çok geç! Geçmiş olsun!


Boyalı Kuş

Jerzy Kosinski Boyalı Kuş’ta bir kuşçudan bahseder kitabın bir yerinde, kuşçu biraz psikopat ve sadisttir, sevgilisi ortalıkta görünm...