An
gelir bir adam ölür. Nahif, mahçup, kibar, çekingen, mütevazi, temiz ve güleç
yüzlü, gibi sıfatlarla tanımlanır. An gelir o soru
sorulur üç kez.
“Yüreği
iyilikle dolu bir kişi…” (S.K.Aksal)
“Ziya
Osman deyince, benim aklıma tertemiz, pırıl pırıl bir şeyler gelirdi… Ne varsa
dünyada en temiz, o gelirdi.” (Yaşar Kemal)
“…Ziya
Osman gerçekten çok bir düştü benim için… Alabildiğine iyi, alabildiğine yüce,
alabildiğine tatlı, güzel, rahatlık veren bir düş…” (T.Yücel)
“…Bazan
olmayacak bir hayale kapılır, üstünde Ziya yaratılışında insanların yaşadığı
bir dünya tasarlarım. Aman Allahım, o nasıl bir iyilik ve mutluluk dünyası
olurdu! Ne kavga, ne dövüş, ne haset, ne kin! Yalnız sevgiden, barıştan
yapılmış bir dünya.” (Y.N. Nayır).
İnsanın
çıkar düşkünlüğü, acımasızlığı karşısında, bir mısra panzehri. Hüzünle
aşılanan… İyiliği çıkarmak için. En
saklı yanımızı… derindeki insan yanımızı. Öte yanımızın kol gezdiği bu dünyada
yine de bir umut. Bizi biz yapan hüzün çünkü. Ancak o vakit anlarız insan
mıyız?
İyilik!
İyi bilirdik!..
Hamiş
: Ziya Osman Saba, şiirini yazdığı sokağında, Misak-ı Milli sokağındaki evde
vefat eder. Ocak ayının son günü çok sevdiği anneciğinin yanında toprağa
verilir. Kabri Eyüp’te aile haziresindedir. Allah rahmet eylesin!
Ziya
Osman Saba’dan bazı mısralar
“İyilik…Ürperişi
vücutta ruhun.” (İyilik, Z.O.Saba).
“Ha
yazı, ha kışı geceyle gündüzün – Kim bilir kaç günü kaldı- Ömrümüzün” (Kim
Bilir)
“Hareket
edeceğiz!.. Kalbim, dünyayı unut;- Dağlar, kırlar, elveda; gün, hakkını helâl
et!” (Yaşamak Bundan Sonra)
“Bu
rüzgâr her vakit böyle esmeyecek- Gökte bulut, suda yelken, dalda çiçek- Çatır
çatır servi, çıtır çıtır böcek.- çek ciğerlerine, bir nefes daha çek.- Bu
rüzgâr her vakit böyle esmeyecek.”
Kaynak : Ziya
Osman Saba – Bütün Şiirleri, Cümlemiz (Can Yayınları,
Cevdet Kudret – Ziya Osman’dan Kalan (Tarih ve
Toplum, Sayı 1, 1 Ocak 1984)
Hakkı
Süha Gezgin – Edebi Portreler (Yeni Mecmua, 1941- Kapı Yayınları, 2013)
Oktay
Okbal – Şair Dostlarım (1990)
Behçet
Necatigil – Bile/Yazdı (1979)