“İyi
bir filmin kusurları olması gerekir. Hayat gibi, insanlar gibi.” Federico Fellini.
Biz insanlar kusursuz olmak, kusursuz işler yapmak isteriz! Oysa ustanın
söylediği gibi hiç birimiz kusursuz değiliz. Babam kusursuz değildi, annem de,
ben kusursuz olmayan birilerinden doğdum, onlar da öyle, daha öncekiler de, bu
böyle gider! İlk DNA belki de kusursuzdu, belki zamanla kusurlu bir evrim
geçirdi, bunu bilemeyiz!
Hiç
birimiz kusursuz olmadığından insanlarda kusur aramak akıllı kişinin işi değil.
İnsanlarla ilişkimizde kendimizi kusursuz ötekini kusurlu görmekten vazgeçmemiz
kendi yararımıza. İyilik kusurla ilgili değil niyetle ilgilidir. İnsanlar toplumları
oluşturur. Toplumlar insanların kaderinde önemli rol oynar ve toplumlar da
kusursuz değildir.
Bugün
2019’un son günü yarın 2020’in ilk günü, yeni bir yıl, yeni umut demektir tüm
dünya için. Gelin hep beraber dünyaya sadece kendi penceremizden bakmayı
bırakıp “öteki” diye sınıfladığımız her kimse onun da ayrı bir davulun ritmine
göre adım atmakta olduğu gerçeğinin farkındalığıyla bakalım. Hepimizin kendine
özgü bir hikayesi var. Kendi hikayemiz ne kadar değerliyse ötekinin de hikayesi
o kadar değerlidir, çünkü biz insanlık macerasının, muazzam bir bütünün, kutsal
bir kurgunun parçalarıyız. Birimiz hepimiz için! 2020 yılında dünyayı
ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya çalışanların oyununa gelmeyelim. Kardeşlik
kazansın bu kez! Bir kez olsun hiç değilse! 2020 yılı cümlemize hayırlı, sağlıklı, bol
kazançlı, huzurlu günler getirsin. Her şey gönlünüzce olsun!
Saygılarımla,